18 Mayıs 2010 Salı

Kendine gel, sus, Tanrı'nın merkinden kork


Sevgili ne yaparsa yapsın, nasıl olur da kötü olur yaptığı iş? Ekini arttıran, çayırı-çimeni çoğaltan, ateş olabilir mi hiç?

O güzel sevgilinin yaptığı resimlere, şekillere, akıldan başka bir sergi nasıl olabilir?

Sarhoşuna sunduğu şerbet, güzel, temiz, gönül çeker bir olmaz da ne olur yâni? 

Altı köşeli bir gemidir bu altı yönlü dünya; kıyısı-bucağı olmıyan, önü-sonu bulunmıyan deniz, nasıl sığar bu gemiye?

Bu denizden bir suya sahib olan nerkis göz, o denizi tanımada kör olur mu hiç?

Bir göz, râzılık ışığıyla açılırsa nasıl olur da gazebe uğrar, her an görüşü azalır?

Kendine gel, sus, Tanrı'nın merkinden kork; korkudan titreyen devlete dayanılır mı hiç? 

Mevlana Celaleddin
(IV-XXXVIII-174)

Resim : Hakan Atakan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder