6 Mayıs 2010 Perşembe

Bir başlangıç... Bir hayhuy


Âlemin başlangıcı bir gürültüdür, bir hayhuy; sonu bir sarsıntıdır, bir deprem. Aşkla şükür, şikâyetle beraberdir. Huzurla rahat, sarsıntılarla eş.


Şafak güneşin fermanıdır, Tanrı aşkı devlet tuğrası; buluşma vakti gelip çat-mada; bu yorumu aşk yordu çünkü.


Âlemlere rahmet olanın yoksullara bağışladığı yüceliğe, mevkie bak; hırkalar ay gibi aydın, şallar gül gibi güzel kokuyor.


Aşk tüm bir iş, bizse bir parçasıyız onun. O, uçsuz bucaksız bir deniz, bizse bir katrecik. O, yüzlerce delil getirmede, bizse o delillerle doğruyu bulabiliyoruz ancak.


Gök aşkla uzlaşıp dönüyor, aşktan mahrum olunca yıldız bile tutulup sönüyor. Beli bükük “dal” bile aşkla “elif” gibi doğrulup yücelmede; fakat aşksız kalınca “elif” bile dallara dönmede.


Söz bengisudur, çünkü Ledün* bilgisinin aşkından doğmadadır. Aşkı canından eksik etme de iyi işlerin meyve versin, çoğaldıkça çoğalsın.


Söz mana ehline az da olsa çoktur, uzadıkça uzar, yeter mi yeter, fakat suret ehline çok söz bile azdır, kifayetsizdir.


Şiirleri çok söyledilerse ne var ki? Denizin incilerle dopdolu olması daha iyidir elbet. Deve de şiir zevkiyle yerden yere göçüp konar konaktan konağa yelip yortar.


Mevlana Celaleddin 
(I-I-8 )

* Ledün ilmi, İlm-i Ledün veya kısaca Ledün bilgisi ilahi sırlara ait bilgilerdir, okuyarak öğrenilmez. Tanrının insanın kalbine nakşetmesiyle vuku bulur. Bu bilgi, olayların iç yüzünü bilmeyi sağlar, bir çeşit giz ve sırlar bilgisidir. Görünüşte, akla ve nakle zıt gelebilir. İlm-i Ledün sahibi olanlar, hadiselerdeki gizli sırları ve hikmetleri bilir. 

İnsan kalbi, çok hassas alıcılar manzumesidir. Bir kısım hakikatler, sırlar o kalbe akseder hassasiyeti ve şeffaflığı nispetinde bazı tecellilere ulaşır. Fakat şu nokta unutulmamalıdır ki; insan kalbi, Rahmanî ilhamlara alıcı olduğu gibi, şeytanî vesveselere de açıktır İkisini birbirinden ayırt edemeyen aldanır ve aldatır.



Ebru : Ömür Erkan - İzmir
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder