7 Mayıs 2010 Cuma

Sen anahtar ol, anahtarın dişi...


Bırak ey âşık hileyi, düzeni, virane ol virane; ateşin ta ortasına atıl, adeta gönlüne gir de pervane ol, pervane.

Hem kendine yabancı kesil, hem evini yık da ondan sonra gel, âşıklarla aynı evde otur, aynı evde onlarla düş kalk.

Yürü, gönlünü siniler gibi yedi kere yıka kinden de sonra gel, aşk şarabına kadeh kesil, kadeh.

Sevgiliye lâyık olmak için tamamiyle can kesilmelisin; sarhoşların yanına gidiyorsan sarhoş ol, sarhoş.

Sen kadir gecesisin, burda kadir gecesi ol, kadir gecesi gibi ruhlara köşk ol, konak kesil.

Düşüncen nereye gidiyorsan seni de peşinden sürükler, oraya çeker; düşüncenden geç de kaza ve kader gibi en ileride yürü, en öne geç.

Hevâ ve hevese meyletmek bir kilittir ki gönüllerimiz onunla kilitlenir; sen anahtar ol, anahtarın dişi kesil; anahtarın dişi.

Süleyman, kuşdilini duy, öğren diyor sana, hâlbuki sen bir tuzaksın ki kuş senden kaçıyor, tuzak olma, yuva ol yuva.

Güzel, sana yüz gösterirse ayna gibi dol onunla; güzel sana karşı saçlarını çözer açarsa, yürü tarak kesil, tarak.

Ne vaktedek ruh gibi çift ayakla, beydak gibi tek ayakla koşacaksın, ferzin gibi eğri büğrü gideceksin, aklını başına al, akıllan.

Armağanlara, mallara sahip oldun da şükrane olarak aşkı verdin; malı bırak, mal şöyle dursun sen aşka şükrane olarak kendini ver, kendini.

Bir müddet ateş oldun, yel oldun, su kesildin, toprak oldun; bir müddet de hayvan oldun, hayvanlık aleminde yeldin yorttun; mademki bir müddet de can haline geldin, bari sevgiliye layık bir can ol, sevgiliye layık bir can.

Ey söz söyleme kabiliyet, niceye bir dama çıkacak, kapıya geleceksin? Eve uç artık, dille söylemeyi bırak, vazgeç sözden, vazgeç de sus. 


Mevlana Celaleddin 
(I-CXVII-161) 


Ebru : Feridun Özgören - Boston USA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder