10 Mayıs 2010 Pazartesi

Lâ'l dudakların hastalara İsâ'dır


Ateşine atıldım; yandım-yakıldım da dumanım tütmedi... Ateşine su serptim; fayda etmedi.

Gönlümü binlerce kez sınadım, denedim; seninle buluşmaktan başka hiçbir şey hoşnut etmedi.

Gönlümün aşktan çektiğini kimsecikler çekmedi... ateşte gönlümün verdiği kokuyu ödağacı bile vermedi.

Bu kul dedim, gönlünü aşka rehin vermedi mi. Sevgili, evet dedi; verdi, verdi ama tez vermedi.

Âh gördün ya; bu suçun bana ettiğini sivrisinek  bile Nemrud'un * başına-beynine etmedi. 

Lâ'l dudakların hastalara İsâ'dır ama bir türlü benim hasta gönlüme bir sağlık vermedi.

Canım oklar atan bakışlarından yaralanmadı; çünkü senin güzelim saçlarından başka bir  zırha, çukala ** bürünmedi.

Çayırı-çimeni kıskandıran güzelliğinin, alımının tadı-tuzu, bu kulun ciğerinden başkasını tuzlamadı. 

Yeter? sus... Sevgilinin gamı definedir ama o defineyi, şu altınla bezenmiş yüzden başkası da övemedi.

Mevlana Celaleddin 
(VII-XXXV-304)

Resim : Hakan Atakan

*    Araştırınız Nemrud ve Sivrisinek Efsanesi
**
  Eskiden savaşta atlara giydirilen zırhlı örtü ki bir çeşidini savaşçılar da
     giyerlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder