Bahçeye, gül bahçesine gidiyorum; sen istersen gelme, gidiyorum ben.
Yüzü olmadıkça günüm kapkara; aydın mumu bulmıya gidiyorum.
Can aşktır bana, önden gidiyor; ben diyor can, bedensiz gidiyorum işte.
Can bahçesinden elma kokusu geliyor bana; sarhoş oldum, elma yemiye gidiyoum.
Bana orda ölümsüz bir yaşayış, ebedi işret var; işret etmiye, yaşamıya gidiyorum.
Her yelle yerimden oynamam; çünkü onun yolunda dağ gibi gidiyorum, demir gibi gidiyorum ben.
Ayrılıktan yenimi-yakamı yırttım; onun peşinden etek gibi gidiyorum ben.
Görünüşte yağım amma gerçekte ateşim; ateşe gidiyorum yağ gibi.
Dağ gibi görünüyorum amma zerre-zerre pencereye doğru gidiyorum ben.
Mevlana Celaleddin
(IV-XCIII-235)
(IV-XCIII-235)